KLİNİK DEPRESYON
Klinik depresyon kişinin sosyal işlevlerini ve günlük yaşama dair etkinliklerini rahatsız edecek, bozacak dereceye ulaşmış üzüntü, melankoli veya keder durumu. Kişinin ilişki ve etkinliklerini etkilemeyen, üzgün olma durumu ve kişinin moralinin bozukluğu çoğu zaman depresyon olarak anılır. Fakat klinik depresyon tıbbi bir teşhistir ve günlük kullanımdaki depresif olma durumundan çok daha farklıdır.
TEŞHİS ve TANI
Kişinin depresyon semptomatik kriterlerinden belli miktarda kısmına sahip olup olmadığının ölçülmesiyle teşhis konulur. DSM-IV-TR veya ICD-9 / ICD-10 gibi depresyon kriterlerine bakılarak depresyon teşhisi koyulur.
SEMPTOMLAR
DSM-IV-TR kriterlerine göre major depresif bozukluk için aşağıdakilerden iki unsurdan birinin en az iki hafta boyunca bulunması gerekir.
Depresif Mood veya neredeyse tüm aktivitelerden zevk alınamaması ve ilgisizlik.
Bunlarla birlikte aşağıdaki unsurlarda görülebilir.
Boşluk hissi (duygusuzluk), üzüntüden kurtulamama, korku
Yaşamdan ve sürekli olarak günlük yaşamdaki hiçbirşeyden zevk alamama
İştah değişikliği ve kilo alma/verme.
Uyku sorunları – İnsomnia / Hypersomnia (az/çok uyuma)
Ajitasyon.
Fiziksel ve duygusal enerji kaybı
Suçluluk duygusu, çaresizlik duygusu, heyecan veya korku.
Konsantrasyonda ve karar vermede sorunlar, hafıza sorunları
Ölüm düşünceleri (ölüm korkusu değil), plansızca intihar düşünceleri ve girişimleri, veya intihar planlama.
Bunlar dışında teşhiste kullanılmayan ama olabilecek semptomlar:
Kişinin özgüveninde azalma.
Hijyene önem vermeme.
Gürültüye tepki.
Kişinin ciddi hastalıkları olduğunu düşünmeye başlaması.
Delirme korkusu.
Zaman kavramında algı bozukluğu.

Çocuklarda Depresyon Teşhisi daha zordur ve büyüklerden farklı semptomlar gösterebilir.

İştahsızlık.
Sinirlilik.
Uyku sorunları ve tekrar eden kabuslar.
Daha önceden görülmeyen öğrenme ve hafıza sorunları.
Belirgin davranış değişiklikleri; Utangaçlık, sosyal izolasyon ve agresiflik.

Genel olarak bunun dışında alkol ve madde bağımlılıklarında sürekli aşırıya kaçma, kişinin kendine zarar vermeye çalışması gibi semptomlarda görülebilir.

Depresyonu ölçmenin en yaygın yöntemi Beck Depression Inventory olarak bilinir. 21 soruluk çoktan seçmeli bir anket olan bu yönteme benzer başka değerlendirme araçlarıda vardır.

DEPRESYONUN ÇEŞİTLERİ

Major Klinik Depresyon

Major Depresyon, daha doğrusu, Major Depressive Disorder (MDD), en az iki haftalık depresif semptomdan sonra belirlenir ve genelde organik (kimyasall) bileşen içermesi beklenir. MDD tek sefer de olabilir, yaşam boyu tekrarlı da olabilir. Hafif, major ve ağır depresyon olarak bölümlere ayrılabilir. Hasta önceden manik bir episod geçirmişse, bu türe MDD yerine Bipolar denebilir; Manik devre içermeyen depresyonlara unipolar depresyon denebilir. Bu durumda depresyon tek kutupta kalır.

Doktorlar Major Depressive Disorder için bazı alt kategorilerden bahsedebilir. ICD-10 melankoliyi araştırmaz ancak , psikozu ayırt edebilir.

Kateleptik Özellikli Depresyon – Bu altkategori hem MDD hemde manik episodlara uygundur. Genelde az görülür ve mania da daha da az görülür. Bu türde genelde aşırı negatiflik görülür.

Melankolik Özellikli Depresyon – Melankoli, çoğu veya tüm hayat aktivitelerinde mutluluk kaybıyla karakterize edilir (anhedonia), mutluluk uyarıcılarına cevap verememe durumudur. Semptomlar genelde sabahları ve uyanma saatlerinde yoğunlaşır, ve kilo kaybına yol açabilir.
Atipik Özellikli Depresyonlar – Atipiklik davranış reaksiyonları ve pozitifliği, aşırı kilo almayı, iştahta artışı, Hypersomniyi (aşırı uyuma), sosyal yaşamı etkiler. Bu tür insanlar çevreyle mutluluk ve aşırı ilgi içinde etkileşim kurabilirler.
Psikoz Özellikli Depresyon – MDD veya Manik bazı insanlar, psikotik hissedebilirler. Görsel ve işitsel Halusinasyonlar görebilirler.

Depresyonda Diğer Kategoriler

Distimi en az iki yıl süren bir depresyon türüdür. Kişinin en az iki yıl boyunca aralıksız depresyonda kalması beklenir. Semptomları MDD kadar ağır değildir ancak arasıra MDD semptomlarıda sergilerler. Bu tür genelde ergenlikte başlar ve hayat boyu sürebilir. MDD ve distimik depresyonla teşhis edilen kişilere çift depresyonlu denilebilir ve genelde önce distimi başlar ardından MDD nin bir veya birden fazla türü görülebilir.

Bipolar I hastalığında peş peşe mani ve depresyon görülür. Amerikada Bipolar hastalığına önceden Manik Depresif denirdi. Ancak artık tıp dilinde bu terim fazla rağbet görmemektedir. Bu hastalıkta depresif episod daha ağırlıklı ve fazladır.

Bipolar II hastalığı genelde depresyondan oluşur ancak Hipomania belirtileride görülür.

Postpartum / Post-Natal Depresyon (Doğum Sonrası) doğumdan sonraki iki yıl içinde görülür.

DEPRESYONUN SEBEPLERİ

Kesin bir sebep bilinmesede aşağıdaki faktörlerin depresyonun sebebi olabileceği düşünülmektedir.

Kalıtımsal – Aile içinde depresyonun doğumla aktarıldığı bazı durumlarda düşünülmektedir. National Institute of Mental Health e göre (


Linkleri görebilmek için---> üye olmanız gerekiyor Buraya tıklayarak üye olabilirsiz <--- ) “Major Depresyon % 40-70 civarında kalıtımsaldır, ancak bazı genlerin çevresel faktörlerle etkileşimide göz önünde bulundurulmalıdır.”


Fizyolojik – Nörotransmitter denilen ve beyinde bilgi akışını sağlayan ,sinir uçlarından salgılanan özel maddelerde meydana gelen bir bozulma ve arıza sonucu oluşabilir. Bir çok modern antidepresan ilaç beyindeki nörotransmitter düzeylerini yükseltir. Kesin ilişki bilinmemekle birlikte, antidepresanlar depresyonun bazı semptomlarını iyileştirebilir. Ancak yinede bazı doktorların fikir ayrılıkları vardır.

Mevsimlik ortaya çıkan moral bozukluğu - Seasonal affective disorder (SAD) kış aylarında gündüzlerin süresinin kısalması ve buna bağlı olarak gün ışığının azalması sonucu ortaya çıkabilir. Tahminlere göre vücut ürünü olan ve karanlıkta daha yoğun ortaya çıkan melatonin, depresyona yol açabilir. Bu tür hastalar Fototerapiyle (parlak ışık terapisi) genellikle düzelmektedir.

Psikolojik Unsurlar – Özgüven eksikliği, kendine saygı duymama gibi unsurlardır. Genelde psikolojik unsurlar kişinin kişilik gelişimiyle ve dış etkenlerle (stres gibi) baş edebilmesiyle ilişkilendirilebilir.

Geçmişten Kaynaklanan Unsurlar – Anne/baba ölümü, terk/red edilme, ihmal edilme, kronik hastalık, ve fiziksel, psikolojik sorunlar, veya cinsel taciz gibi durumlar kişinin ileriki hayatında depresyonu tetikleyebilir.

Hayat Deneyimleri – İşten atılma, ekonomik sorunlar, işsizlik, aile fertlerinden veya sevdiği bir kişinin ölümü, boşanma, ilişkinin bitmesi veya travmatik etkenler depresyonu tetikleyebilir. İş, okul ve evdeki uzun dönemli streslerde depresyon sebebi olabilir.

Tıbbi Durumlar – Kalp hastalıkları, hepatit, vs.. ve organik beyin hasarı ( Parkinson gibi) ve bazı ilaç kullanımları ( doğum kontrol ilaçları, steroidler gibi) depresyona katkıda bulunabilir.
Diyet – Gelişmiş ülkelerde depresyon son zamanlarda yeme içme alışkanlığıyla ilişkilendirilebilmektedir. Özellik düşük omega-3 oranlarından şüphjelenilmektedir.Aşırı omega – 6 asidinin farelerde depresyona yol açtığı gözlenmiştir.

Alkol ve Diğer Maddeler – Alkolün depresyonda kötü etkileri olabilir, ayrıca alkolün, benzodiazepine-bazlı yatıştırıcıların ve bazı uyku ilaçlarının depresyona kötü etkisi olabileceği bilinmektedir. Marihuana ve bu tür maddelerinde kesinleşmemiş olmasına rağmen özellikle kadınlarda depresyona kötü etkileri olduğu tahmin edilmektedir.

Hamilelik ve Doğum sonrasında kadınlarda belli sürelerde depresyon görülebilmektedir.

Depresyonlu Bir İnsanla Yaşamak – Depresyonlu kişilerle uzun süre sürekli birlikte olanlarda (evlilerde vs.) depresyon belirtileri görülebilmektedir.

TEDAVİ
Depresyon tedavisinde birçok ilaç ve yöntem kullanılmaktadır.
İlaçlar, Diet tedavisi ( Omega-3 , magnezyum, biotin vs..), çoklu ilaç tedavisi, psikoterapi, Transkramniyel Manyetik Uyarısı, Elektroşok (ECT) ve son zamanlarda FDA onayının ardından özellikle Amerik’da çok yaygınlaşan (VNS) Vagus Nerve Stimulation temel tedavi yöntemleri arasındadır.